9 Haziran 2015 Salı

Littleman Çınar 13,14,15, aylık oldu :))








Oğlum  artık 15 aylık:)  Doğum günü yazımdan sonra bir türlü oturup yazamadım bu süreçleri. 1yaş sonrası bu 3 aylık  süreç zor geçti. Çınar hastalandı iyileşme süreçi, huy değişikliği,tatil dönemi derken ben bittim :( Hastalığımız çocuklarda yazın yaygın olarak görülen koksaki virüsü:( tükürük yolu ile bulaşan bu virüsü biz havuzdan kaptık maalesef:( O pis virüs bizi mahvetti. 40.2 ateşi gördüm. Çınar bu süreçte çok yıprandı. Elleri ve kollarında kızarıklıklar çıktı görüntü itibari ile çok can sıkıcıydı tam 3gün ateşi düşmedi. Ne fitil, ne şurup hiç fayda etmedi. 4. Gün ateş düşmeye başladı.  Aynı kızarıklıklar Boğazında da olduğu için yavrum hiç bişey yiyemedi. Bu süreçte doktorumuzun söylediği gibi bol su ve anne sütü aldı. Yazarken bile o anları tekrar yaşıyorum bütün keyfim kaçıyor.  


                                                                                                                                                            Ilk hastalandığımızda O gün  doktorumuz izinli olduğundan telefonda iletişim kurarak acile yönlendirdi. Acile gittik gerekli tahliller yapıldı. Boğazında kızarıklıklar var antibiyotik verelim dedi acil doktoru. Peki kolundaki kızarıklıklar nedir deyince önemli bişey değil dedi. Bende tahlil sonuçlarını, acildeki doktorun ne verdiğini  ve Çınardaki gelişimini  bizim doktorumuza anlattım. Doktorumuz Alper bey kesinlikle antibiyotik kullanmayın, tahminimce koksaki virüsü kapmış dedi. Yarın görücem ben dedi . Gece fitil ve carpol ile geçirin dedi. Tabiki  sabaha zor ettik. 8:00de hastaneye gittik Alper bey muayene etti ve tahmin ettiği koksaki virüsü olduğunu kendiliğinden geçeceğini antibiyotik hiç bir işe yaramayacağını ifade etti. Peki acildeki doktor neden antibiyotik verdi dediğimde işte maalesef öle dedi. Kesinlikle her çocuğun mutlaka bebeklik sürecinden itibaren takip ettiği çocuk doktoru olmalı. Eğer bizim her ay düzenli gittiğimiz bir çocuk doktorumuz olmasaydı, acil doktorunun verdiklerini kullanıp, yanlış bir tedavi uygulanacak boş  yere antibiyotik kullanmış olacaktık. Çınar şimdiye kadar çok şükür hiç antibiyotik kullanmadı. Neyse ki atlattık ama huyumuz çok değişti.


 1hafta içinde kollarındaki kızarıklıklarda söndü izlerinin geçmesi 15günü buldu. 10. Gün tatil için Çınar ile ben ana-oğul memlekete annenemizi ziyarete gittik. Daha önceden planlamıştık. Orada ki farklı ortam onu tedirgin etti. Babamızın yanımızda olmayışı eklenince kabus gibi bir süreç geçirdim. Herşeye bakıp ağladı çok mutsuzdu.  Sadece dışarıda olmak onu mutlu ediyordu. Gece olunca ayrı bir sıkıntı başlıyor uyanıp bağırarak ağlıyordu. Ben de inanılmaz gergin oluyordum.  Bu ağlama durumu,  halen devam etmekte :((( yani hastalık sonucu bütün düzen bozuldu.

  Memleket ziyareti sonrası evimize  geldik. Babasını, evini, oyuncaklarını çok özlemişti. Üç gün evimizde mutlu zaman geçirdi. 4. Gün tatil için Alaçatıya gitmek için yol aldık. Ben endişeli ve kaygılıydım Çınar için. Tekrar farklı ortamlarla karşılaşacaktı. Neyse ki korktuğum kadar olmadı. Denizi ortamı çok sevdi babamız bizimle olunca  onunda keyfi yerindeydi, zaman zaman huysuzlandı. Tatil sonrası eve döndüğümüzde eski düzenimizi oluşturmaya başladık. Uyku saati, yemek düzeni. Tatilde ne kadar dikkat etsemde sarkmalar oldu. Herşey yolunda ama halen gece uykularımızda ağlamalar yaşıyoruz. Bu durum beni oldukça üzüyor. 1hafta geçti tatilden döndükten sonra tekrar kontrole götürdüm Çınarı. Fiziksel hiç bir sıkıntının olmadığını ifade etti doktorumuz Alper bey. Bu yaşayan durumun uykuya geçiş sağlamadığından olduğunu, dişlerin gelişiminde de huzursuzluk olabileceğini söyledi. Gerçekten bebekliğinde hiç olmadığı kadar ağzı akıyor. On parmağı da ağzında geziyor. Takip edip tekrar iletişim kuracağım. Umarım uzun sürmez ağlamaları:((((


Çınar bu aylardaki gelişimin;
~ 15 aylık olduğundan itibaren artık tek başına yürümeye başladın.
~Anne, baba, dede, teyze, abla,yenge diyebiliyorsun.
~Merdivenlerden adım atarak inebilebiliyorsun,
~Kaşığı, çatalı tutarak yemek yemeği seviyorsun,
~Meyvelerin hepsini çok severek yiyorsun ama karpuzun yeri ayrı:))
~Arabaların hiç yanımızdan ayrılmıyor onları çok seviyorsun.
~Gezmeyi bebekliğinden bu yana  hep çok seviyorsun.
~Bana gözlerinle bakarak öğret-anlat anne  diyorsun. 
~Takıp -çıkarma tarzı oyunları oynamaktan keyif alıyorsun.
~Oyuncak tarzı arabalarınla, gerçeğe benzeyen arabalar arasında ki farklı ayırıp gerçeğe benzeyen arabaları tercih ediyorsun. 
~Bebek arabana binmeyip bebek arabanı kendin kullanıyorsun.
~Bu süreçte herkese gitmiyorsun yabancılık gösteriyorsun.
~Sadece beni istiyorsun bacaklarıma yapışık geziyoruz:)
~Kalemle karalama yapmayı çok seviyorsun. 
~Bu aralar ağzında sürekli emziğinle geziyorsun. 
~Bisikletini seviyorsun, ama ona binmeyip elinle sürüyorsun.
~Bebeklik süreçinde dinlediğin müzikleri dinleyorsun ama farkı müzik açtığımda tepki verip ağlıyorsun:(


Evet gerçekten zor bir dönem geçiyorum. İnşallah kısa sürede geçer. 
Canım oğlum mutlulukla, sağlıkla büyü annecim. 

Anne olmak mı? Mükemmel bir duygu. 
Anne olmak mı? Her an yavrusunu düşünmek, korumak kollamak
Anne olmak mı? Çok keyifli 
Anne olmak mı? O mis kokusunu koklamak
Anne olmak mı? Onun için daha neler yapabilirimi düşünmek 
Anne olmak en en güzel sıfat! Allah herkese yaşamayı nasip etsin. Âmin


Sevgiler
Consciousmom



Canım oğlum benim, herşeyim






































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder